Sırtüstü uzanın, çocukluğunuza gidiyoruz. Annenizin ‘Hadi yavrum ye yemeğini, yemezsen arkandan ağlar.” dediğini hatırladınız mı? İşte, yemeklere duygusal bir kişilik vermeye başlamanız oradan. Tıka basa yemeye çalışmanız aslında iyi kalpliliğinizden. O dolmaların gözyaşlarını görmeye dayanamıyorsunuz. ‘Hadi ye, yemezsen, amca yiyecek‘ de dedilerse başkalarının tabaklarına da göz koyuyorsunuzdur siz…
Beslenmeye bakış açımız hayatımızın her alanında kendini gösteriyor. Dini bayramlarımızı ele alalım: Şeker ve Kurban bayramları. Ramazan aslında baştan sona iftar ziyafetlerinden oluşmakta. Zaten oruç tutmayanlar da ramazanın iftar kısmında oldukça inançlı ve tutarlı olabiliyor. Kurban bayramında mangallar dumansız kalmıyor. Ayrıca her iki bayramda da çikolatalar, şekerlemeler havalarda uçuşuyor.
Kültürel olarak beslenmeye yaklaşımımız da oldukça enteresan. ‘Ensesi kalın olmak’ zenginlik, ‘var, yemez olmak‘ pintilik, ‘boğazından bir şey geçmemek‘ üzüntü, ‘kadında kalça yemekte salça‘ beğeni göstergemiz. Hatta dayak görünce kaçan biz yemek görünce yanaşıyoruz hemencecik. Şişmanlığın, bolca yiyecek ve onları güvende tutacak güce sahip olmak, dolayısıyla varlıklı olmak anlamına geldiği toplayıcılık ve avcılık zamanlarında atalarımızın neden böyle söylediklerini tahmin edebiliyoruz. Ama günümüzde hareketsiz ve sağlıksız yaşamın göstergesi olan fazla kilolara milli bir kimlik yükleyerek ‘Türk kası‘ deyip ‘balkonsuz ev göbeksiz erkek olmaz‘ yaklaşımımızı anlamak biraz zor.
Hele hasta olmaya görün; ziyaretinize gelen dostlarınızın size neler getirdiğinize inanamayacaksınız. Geçen aya kadar hayatımda nerdeyse hiç olmayan kekler, kurabiyeler, pastalar, fıstıklı sarmalar, baklavalar geçirdiğim bir operasyondan sonra mutfağımı doldurdu. Hastalığımın tedavisine yazılan dost reçetesi cidden çok tatlıydı da yersem yarar mıydı pek emin değilim.
Sağlıklı bir yaşam için dengeli ve düzenli beslenmenin büyük bir önemi var. Sağlıklı olmak/kalmak, günlük enerji ihtiyacı karşılamak dışında aynı zamanda vücudumuzun kendini yenileme sürecine yardımcı olmak için de iyi beslenmek gerekiyor. Vücudumuz belli aralıklarla kendini yeniliyor. Aşağıda bazı organlarımızın kendini yenileme sürelerini göreceksiniz:
- Mide duvarı 3-5 günde
- Bağırsaklar 2-5 günde
- İskelet sistemi 10 yılda
- Dilimizdeki tat hücreleri 10 günde
- Karaciğer 6 ayda
- Akciğer 1 yılda
- Kalp 20 yılda
Gelecek sefer mutfak için alışverişe çıktığınızda cildinizi yenilemek için cips veya kolanın mı, yoksa mevsiminde aldığınız bir avuç çileğin mi daha etkili olduğunu düşünün.
Eminim sepetinizi doldururken karar vermenizde yardımcı olacaktır.
Afiyet olsun, hayatınıza hareket katın.